EĞİTİME DEĞER EDEBİYATA ALMİNA

EĞİTİME DEĞER EDEBİYATA ALMİNA

Başarılı yazar ve eğitimci Yusuf Kahraman ile sizin için konuştuk. Cihat DÜNDAR’ın sorularını yanıtlayan Yusuf Kahraman Almina isimli kitabı üzerine değerlendirmelerde bulundu. Yazarken her şeyden etkilenebildiğini öğrendiğimiz Yusuf Kahraman Almina adlı eserini okur gözüyle yorumladı ve yeni çalışmasının müjdesini verdi: Şu an bir roman yazmaktayım, onun üzerinde çalışıyorum.”

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Yusuf Kahraman kimdir?

Aslen Ağrılıyım. Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinin bir köyünde dünyaya geldim. İlk, orta ve lise öğrenimimi bu ilçede tamamladıktan sonra Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde Türkçe öğretmenliğini bitirdim akabinde. Üç yıldır da Van’ın Edremit ilçesinde bulunan bir ortaokulda görevimi icra etmekteyim. Gezmeyi, kitap okumayı, yazmayı seven biriyim.

Yazarlık kariyeriniz nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?

Yazmak, bir aşktır aslında ve o aşk sizi sarmışsa veyahut siz o aşka kapılmışsanız kendinizi yazmaktan alıkoyamazsınız. Bir şekilde kendinizi yazma gayesiyle masa başında bulursunuz. Bu aşk, aslında çocukluk yıllarımdan beri yüreğimi işgal etmişti zaten. İlk ve ortaokul yıllarımda okulda yapılan şiir yarışmalarında elde ettiğim birincilikler bu aşkın alevlenmesinde epey rol oynadı. Ondan sonra hep yazmaya gayret ettim. Yıllar sonra, zaman içerisinde yazdığım şiirlerden bazılarını bir araya getirip kitap olarak yayınlamaya karar verdim, yazma serüvenim bu şekilde başladı.

Bana öncülük eden isim sorusuna gelince aslında tek bir isimden bahsetmek çok zor. Ahmed Arif, Cemal Süreya, Nazım Hikmet, Özdemir Asaf, Turgut Uyar hayranlıkla okuduğum isimlerden bazıları. Daha birçok değerli kalem sayabilirim bu şekilde.

Yazarken nelerden etkilenirsiniz?

Yazarken her şeyden etkilenebilirim, her şey beni etkileyebilir, her şey bir şiirimin konusu olabilir: gökyüzünde dans eden kuşlar, huzur bahşeden yağmur, yolda denk geldiğim emektar bir birey, mendil satan bir çocuk, yazın bunaltıcı sıcaklığında tırpanını sallayan bir kardeşimiz, aşk, sevgi, yalnızlık. Bu konuda sınır sevmem.

Almina isimli kitabınızdan bahseder misiniz?

Almina, çocukluk yıllarımdan beri birçok konuda yazmış olduğum bazı şiirleri bir araya getirdiğim; biraz hikâye, biraz da deneme tadında şiir kitabım.

Güneş tutulması sırasında meydana gelen o kızıl rengin adıdır almina. Aynı zamanda kutsal bölgelerde yetişen kutsal bir çiçeğin ismi olarak bilinir ve kutsal kadın anlamına da gelmektedir. Hem anlamını çok sevdiğim için hem de yazmış olduğum bir şiire adını verdiğim için bu ismi tercih ettim. Kasım ayında yayımlandı ve kısa sürede birçok okur tarafından epey sevildi, benimsendi.

Almina isimli kitabınızı okur gözüyle yorumlar mısınız?

Okur gözüyle değerlendirmek çok zordur şiiri. Çünkü “şiir” diğer türlerden biraz ayrıdır, özeldir. Şiir, her okuyan kendine göre yorumladığında şiirdir. Eğer herkes aynı yorumda bulunursa ya da aynı şeyi bulursa o şiirin olgunlaşmadığı ya da hiç olmadığı kanısındayım. Tabii, bu tamamen şahsi düşüncem. Ama okurlarımdan en çok aldığım ve hoşuma en çok giden yorum şu: “Kendimden çok şey buldum.”

Benim de amacım buydu zaten. Okur, kendinden bir şeyler buluyorsa ben bir şeyleri az da olsa başarabilmişimdir diye düşünüyorum.

Yeni çalışmalarınız nelerdir?

Şu an bir roman yazmaktayım, onun üzerinde çalışıyorum uzun süredir. Ne zaman biter, bunu şimdiden kestirmek çok zor ama biter bitmez ve artık üzerinde kalem oynatacak bir yer bulamadığıma karar verdiğimde onu da yayınlamayı düşünüyorum.